top of page

İMAR BARIŞI

A- İmar Barışı Düzenlemesi

Başbakan tarafından duyurulan ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün görüşülmekte olan Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nda yer alan imar barışı düzenlemesi birçok vatandaşı etkilemektedir. Bu nedenle söz konusu düzenlemeyi içeren madde metninin incelenmesi ile ulaşılan sonuçları şu şekilde sıralamak mümkündür;

1- Bu düzenleme kapsamına 31.12.2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar girmektedir. Böylece söz konusu düzenleme ile bu yapılara iskan verilebilecektir.

2- İlgili düzenlemeden yararlanabilmek için; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kuruluşlara 31.12.2018 tarihine kadar ilgili vatandaşlarımızca başvuru yapılarak, arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden yüzde üç oranında alınacak kayıt bedeli başvuru sahipleri tarafından genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmalıdır. Böylece ilgili yapı kayıt altına alınarak, başvuran kişiye “yapı kayıt belgesi” verilecektir.

3- “Yapı kayıt belgesi” yapının kullanım amacına yönelik olarak verilecektir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.

4- Hakkında “yapı kayıt belgesi” düzenlenen yapılara ilişkin alınan yıkım kararları ve idari para cezası kararları da bu belgenin alınması ile geçerliliğini yitirecektir.

5- “Yapı kayıt belgesi”ne sahip yapıda, maliklerinin yarısının muvafakati ile yapının cinsi değiştirilebilecek ve kat mülkiyeti tesis edilebilecektir. Bu durumda ikinci maddede yer alan tutarın iki katının ödenmesi gerekecektir.

6- “Yapı kayıt belgesi”ne sahip olan yapıların, Hâzineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlar Bakanlığa tahsis edilecek ve bu belgenin sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerinin talepleri üzerine taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılacaktır.

7- Söz konusu belge, yapının yeniden yapılandırılmasın ve kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir.

8- İlgili düzenleme herhangi bir istisnayı da içermemekte olup, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan tüm yapılar bu düzenleme kapsamında değerlendirilebilecektir.

B- 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasını Öngören Kanun Teklifleri

Önce 20.12.2017 tarihli 1644 sayılı kanun teklifi, daha sonrasında da 22.12.2017 tarihli ve 1651 sayılı kanun teklifi TBMM Başkanlığı’na sunularak bazı milletvekillerince, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda değişiklikler yapılması talep edilmiştir. Günlük ihtiyaçlar doğrultusunda ve hayatın olağan akışı içerisinde bu kanun tekliflerinde yer alan konularla ilgili düzenleme yapılması gerekmiş, İmar Kanunu’nun da eklenecek yeni maddelerle bu ihtiyaçlara uyum sağlaması amaçlanmıştır.

Şimdi sırasıyla bu kanun tekliflerinde öngörülen düzenlemelerle ilgili kısaca bilgi vereceğiz.

a) 20.12.2017 Tarihli ve 1640 Sayılı Kanun Teklifi

24.08.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun’a göre hak sahibi olan vatandaşların sahip oldukları tapu tahsis belgeleri tapuya dönüştürülmemiş olup, söz konusu taşınmazların üzerinde bulunduğu kamuya ait taşınmazların mülkiyeti de belediyelere devredilmemiştir. Bu kanun teklifi ile mağdur olan vatandaşların tapu tahsis belgelerinin ilgili idareye yapılan başvurularından itibaren bir yıl içinde tapuya dönüştürülmeleri amaçlanmıştır.

4706 Sayılı Kanun ise; belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek alanlar üzerinde bulunan yapıların yapı sahipleri ile bunların kanuni ve akdi haleflerine satılmasını ya da 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 63. Maddesinde yer alan harç esas alınarak bu yapıların metrekare birim değeri üzerinden belediyelere devrini düzenlemiştir. Bu kanun kapsamına 31.12.2000 tarihine kadar yapılan yapılar girmekte iken, 28.11.2017 tarih ve 7061 Sayılı Kanun ile bu tarih 30.03.2014 tarihine kadar uzatılmıştır.

4916 Sayılı Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile de; 19.07.2003 tarihinden sonra Hazineye ait olan taşınmazlar üzerine yapılan yapıların herhangi bir işleme tabi olmaksızın Hazineye intikal edeceği hüküm altına alınmıştır.

İlgili kanun teklifi ile birlikte 4916 Sayılı Kanun’da öngörülen 19.03.2003 tarihi 4706 Sayılı Kanun’da düzenlenen 30.03.2014 tarihi ile uyumlu hale getirilerek bu tarihin de 30.03.2014 olarak düzenlenmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Bununla birlikte 2981 Sayılı Kanun’un da yürürlük tarihinin beş yıl daha uzatılması gerektiğine, ancak bu süre zarfında vatandaşların mağduriyetlerinin giderilebileceğine yer verilmiştir.

b) 22.12.2017 Tarihli ve 1651 Sayılı Kanun Teklifi

Kanun teklifine göre; ülkemizin sürekli olarak deprem riski altında bulunması sebebiyle birtakım önlemlerin alınması zorunludur. Bu konuda alınacak önlemlerden biri de “bina kimlik kartları”dır. Bu kartlarda; binanın kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı, teknik şartları, kullanılan malzemenin niteliği, denetleyenler, ruhsat verenler, jeolojik ve jeofizik incelemesi yapan kurumun adı, binanın kalitesi, yapım süresi, sorumlular vb. hususlar yer almalıdır. Bu uygulama ile birlikte; herkes yaşadığı binanın kalitesini bilebilecek ve hatta konut satın alırken de bu hususu göz önünde bulundurabilecektir. Bina kimlik kartları ile depremin olası zararları da belli miktarda azaltılmış olacaktır.

Söz konusu değişiklik ile bina kimlik kartlarının yerel yönetimlerce verileceği hususu da belirtilmiş olup, bu kartlarda bulunması gereken hususların yönetmelik ile belirleneceği de düzenlenmiştir. Ayrıca bu kanun teklifinin kabulü ile yürürlüğe girecek olan madde hükmünün yürürlüğü girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde mevcut tüm binalara uygulanması gerektiği hususu da düzenlenmiştir.

Açılanan tüm konular birlikte değerlendirildiğinde; 20.12.2017 Tarihli ve 1640 Sayılı Kanun Teklifi ile İmar Barışı Düzenlemesi’nin benzer konuları düzenlediği anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu teklifte farklı kıstaslarla birlikte ilgili yapıların tapuya kaydı düzenlenmişken, İmar Barışı Düzenlemesi doğrudan bir tapu kaydı yerine hemen hemen aynı hakları içeren “yapı kayıt belgesi”ni öngörmüştür.

22.12.2017 Tarihli ve 1651 Sayılı Kanun Teklifi de deprem riskinin oldukça yüksek olduğu ülkemizde, oldukça önemli bir hususu düzenlemektedir. Bu nedenle söz konusu teklifin yasalaşması halinde yararlı bir uygulamaya geçileceği açıktır.

Commentaires


Les commentaires ont été désactivés.
bottom of page