top of page

DEĞERLİ KONUT VERGİSİ

Vergiler ya gelir üzerinden ya harcamalar üzerinden ya servetler üzerinden ya da işlemler üzerinden alınır. Servetler, aslında vergilendirilmiş kazançların birikiminden oluşan ekonomik değerlerdir. Servetler üzerinden vergi alınması, doğal değildir. Servet vergileri olağanüstü durumlarda başvurulacak vergi kaynaklarıdır. Çünkü vergilendirilmiş kazancın dönüp tekrar vergilendirilmesi doğru değildir. Anayasa’nın 5. Maddesi hükmüne aykırılık oluşturur. Çünkü ekonominin temel kurallarına aykırıdır.

DKV, 07.12.2019 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7194 Sayılı Kanun 30. Maddesiyle 1319 sayılı emlak vergisi kanununda eklenen 42,43,44,45,46,47,48 ve 49. Maddeleri ile yürürlüğe girmiştir.

Konutlardan DKV adı altında gelir vergisi alınması kanuni olsa bile hukuki değildir. Gelir Vergisi, gelir üzerinden alınan vergi türüdür. DKV adı altında alınan vergi servetin değeri üzerinden alınarak istenen bir vergi türü olduğu için gelir vergisi olamaz. Devamlılık arz etmesi hiç doğru değildir. Çünkü zaten değerli konutlardan binanın vergi değeri esas alınarak bina vergisi alınmaktadır. Binaların bir bölümünden vergi alınıp bir bölümünden alınmayacak olması verginin yeknesaklığı ve genelliği ilkesine aykırılık oluşturur. Vergilendirilen gelirin (servetin) tekrar vergilendirilmesi vergide mükerrerliğe sebep olur.

Vergilendirilen bir gelirin, gelirde hiçbir değişim olmadığı halde tekrar vergilendirilmesi mükerrerlik değil de nedir? Binaların değerlerinde meydana gelen artışlar binaların el değiştirilmesi sırasında zaten Değer Artış Kazancı olarak 193 Sayılı GVK kapsamında gelir vergisine tabi tutulmaktadır. Gelir vergisiyle ilgili düzenleme GVK’da yapılmalıdır. Zaten yapılmıştır da. DKV adı altında yeni bir vergi olamaz. Emlak (bina) vergisinde artış yapılacaksa bu değişiklik 1319 Sayılı Kanunda olmalı ancak alınacak verginin adı DKV değil emlak (bina) vergisi olmalıdır. DKV ile ilgili yasal düzenleme, Anayasa’nın 5. Maddesindeki düzenlemeye aykırı olduğu gibi vergi tekniği ile bağdaşır bir yanı da yoktur. T.C vatandaşlarının bir kısmının taşınmazından vergi alınıp bir kısmının taşınmazından vergi istenmiyor olması verginin genellik ilkesine aykırı olduğu gibi Anayasa’nın 73. Maddesindeki herkes kamu harcamalarına gücü oranında katılmalıdır şeklindeki ilkeye de aykırıdır.

Öyleyse ne yapmak gerekir? Vakit geçirmeden (15 günlük itiraz süresini geçirdiyseniz hiçbir hakkınız kalmaz) yapılan tebligatlara karşı usulüne uygun olarak itiraz edilmesi gerekir.


İrfan AYDIN

E. Bölge İdare Mahkemesi Hakimi

bottom of page