top of page

SİYASİ PARTİ KONGRELERİ VE ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNİN GÖREV VE YETKİLERİNE DAİR HUKUKİ GÖRÜŞ RAPORU

ree

Kamuoyunun ve ilgilenenlerin bilgisine sunulur.

 

Giriş

 

Bu rapor, İstanbul Siyasi Parti İl Yönetimi’ne ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kayyum kararı ile Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarının hukuki niteliği ve görev-yetki sınırlarını değerlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. İnceleme; Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, doktrin ve yargı içtihatları çerçevesinde yapılmıştır.

 

1. Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görev Kapsamı

 

HMK m.2 gereğince, özel görevli mahkemelerin görev alanına girmeyen tüm özel hukuk uyuşmazlıklarında Asliye Hukuk Mahkemeleri genel görevli mahkemedir.

 

Dernekler ve özel hukuk tüzel kişileri bakımından, yönetim organlarının işleyişiyle ilgili uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk Mahkemesi kayyum atanmasına ve genel kurul kararlarının iptaline karar verebilir.

 

Siyasi partiler, Anayasa’nın 68-69. maddeleri ve Siyasi Partiler Kanunu ile düzenlenmiş kamu tüzel kişiliği niteliğinde kurumlardır. Bu nedenle, parti kongreleri ve organlarının denetimi Asliye Hukuk Mahkemelerinin değil, kanunla görevli kılınmış kamu otoritelerinin (Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve YSK) yetki alanındadır.

 

Asliye Hukuk Mahkemeleri, siyasi partilerle ilgili yalnızca üyelere verilen disiplin cezaları bakımından yargısal denetim yetkisine sahiptir.

 

2. Kongre ve Mazbata Süreci

 

Siyasi partilerin ilçe, il ve genel kongrelerinin toplanması, delege listelerinin kesinleştirilmesi ve kongre sonunda mazbata düzenlenmesi süreci kamu hukuku kapsamındadır.

 

Mazbata, kongre iradesinin resmiyet kazanması açısından temel belgedir.

 

Bu süreç Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve YSK tarafından yürütülmekte olup, verilen kararlar idari niteliktedir.

 

Kongre ve mazbata sürecinde yapılan işlemlerde hukuka aykırılıklar ortaya çıkabildiğinden, bu durumda idarenin hatalı işlemini düzeltme ilkesi gündeme gelmektedir.

 

3. İdarenin Hatalı İşlemini Düzeltme İlkesi

 

Hukuk devleti ilkesi gereğince, idare kendi hatalı işlemini her zaman geri alabilir veya düzeltebilir.

 

YSK veya Yargıtay CBS, siyasi parti kongrelerine dair yanlış ya da hukuka aykırı bir karar verdiğinde, bu işlemi kendiliğinden düzeltebilir.

 

Bununla birlikte, idarenin hatalı işlemini düzeltmesi her zaman yeterli olmayabilir; bu noktada yargı yoluna başvurulması zorunlu hale gelmektedir.

 

4. Yargı Yolu

 

YSK ve Yargıtay CBS’nin kongre ve mazbata süreciyle ilgili işlemleri, idari işlem niteliğindedir.

 

Anayasa m.125 gereği, idarenin her türlü işlem ve eylemi yargı denetimine tabidir.

 

Bu nedenle, siyasi partilerin kongre ve seçimlerine dair idari nitelikteki kararlara karşı başvurulacak yargı mercii, genel görevli idare mahkemeleridir.

 

5. Sonuç ve Hukuki Değerlendirme

 

Siyasi partilerin disiplin kararları → Asliye Hukuk Mahkemelerinin denetiminde,

 

Siyasi partilerin kongre ve organ seçimleri → Yargıtay CBS ve YSK denetiminde,

 

Bu kurumların idari nitelikteki kararları → İdare Mahkemelerinin yargısal denetiminde olmalıdır.

 

Siyasi partilerin demokratik düzenin vazgeçilmez unsuru olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, bu ayrım hem hukuk devleti hem de siyasi hayatın sağlıklı işlemesi bakımından zorunludur.




04.09.2025 – Tekirdağ

İrfan AYDIN

 
 
 

Yorumlar


bottom of page